Ameliyat Öncesi Çocukların ve Ebeveynlerin Hazırlığının Önemi

Ameliyat öncesi hazırlık operasyon geçirecek çocukların gerek fiziksel gerekse psikolojik açıdan anestezi ve ameliyatın etkilerine karşı koyabilecek en iyi duruma getirmeyi merkezine koyarak yürütülen yaklaşımlardır. Ancak süreç içerisinde gelişimsel açıdan desteklenme durumları ülkemizde pek uygulanan durumlar arasında yer almamaktadır. Peki ameliyat öncesinde neler yapmak gerekir?
YONCA YİĞİT ÇOCUK GELİŞİMCİ

 

 

                           Ameliyat Öncesi Çocukların ve Ebeveynlerin Hazırlığının Önemi

Ameliyat öncesi hazırlık operasyon geçirecek çocukların gerek fiziksel gerekse psikolojik açıdan anestezi ve ameliyatın etkilerine karşı koyabilecek en iyi duruma getirmeyi merkezine koyarak yürütülen yaklaşımlardır. Peki ameliyat öncesinde neler yapmak gerekir?

 

 

Ameliyat öncesi hazırlık fiziksel hazırlık, psikolojik hazırlık ve yasal hazırlık olmak üzere üç aşamada gerçekleştirilir.Bu aşamalardan biri olan psikolojik olarak hazırlık dilimizde kaygı terimi olarak bulunan; bunaltı, endişe, anksiyete gibi terimlerle adlandırılan durumlarla baş etmek için hazırlanır. Bireyler kaygıyı “kötü bir şey olacakmış hissi, hoş olmayan bir endişe hali ya da nedensiz bir korku” şeklinde ifade etmektedir.Kaygı, psikosomatik belirtilerin de eşlik ettiği, anormal, nedensiz bir tedirginlik hali diye açıklanabilir. Bir diğer ifadeyle kaygı, bir belirti veya bir duruma karşı verilen tepkidir, korku ve endişe duygusuyla ortaya çıkmaktadır.
Literatürde etkili iletişim ve emosyonel destek ile hasta ve ailelerinin eğitiminin hastaların iyileşme sürecini hızlandırdığı, aile üyelerinin ameliyat öncesi bilgilendirilmelerinin hastanın anksiyetesini azalttığı bildirilmektedir. Ebeveynler bu nokta da en kıymetli varlıkları çocukları için her şeyin en iyi düzeyde gelişmesini dilerler. Ancak cerrahi operasyon öncesi bir takım endişeleri katlanarak artmaktadır.Yoğun telaşla operasyon gününe korku ve endişe penceresinden bakan ebeveynlerin birçok nedenle bu durumu geliştirdikleri de söylenebilir. Bu endişe ve korku anestezi tipine bağlı olabildiği gibi, hastanın önceki deneyimlerine, karekterine, cerrahi girişime ait endişelere ve ameliyat sonrası dönemdeki ağrılarına kaynak olabilir.Bunun farkında olan doktor veya hemşirelerin sergilediği kaygıyı azaltıcı birçok tutum ve davranış olsa da bazen yeterli olmadığı literatür de bulunmaktadır.
Çocuklarıyla ameliyat gününe gelen ailelerin, genellikle hastane ortamının yoğun işleyişi, anestezi, invaziv işlemler, çocuklarının aç kalma süreleri,ameliyat sonrası ağrı yaşaması ve onlara nasıl yardımcı olacakları konusunda yetersizlik ve geleceğe, o anı nasıl yöneteceğine ilişkin korku ve endişeyle hastane içerisinde bulunurlar. Bu noktada da çocuklar, dramatik ve endişeli duruşlarına şahit olarak korkuya kapılırlar veya mevcut korkularına artış yaşarlar. Bu yüzden çocuklarda yapılan ameliyatın başarılı olabilmesi için teknik bilgi ve becerinin yanı sıra ameliyat öncesi hazırlık ve bakım gereksinimlerinin karşılanması da önemlidir. Tam bu süreç içerisinde aileler ve çocuklarla yapılacak görüşme veya psiko-sosyal destek, ailelerin kritik süreçlerini sakin geçirmelerine, mevcut durumu normal düzeyde karşılamalarına ve bekleme sürecini yönetmelerine bu sayede çocuklarına daha iyi bakım vermelerine neden olacaktır.

Çocukları rahatlatacak ve stresi azaltacak olan müdahaleler çocuğun karakteri , tutum ve davranışları, ilgi alanına, merakına ve o andaki duygusal ve fiziksel durumuna göre değişiklik gösterse de genel anlamda bütün çocuklar için kullanılan girişimler aynı ve evrensel nitelik taşımaktadır. Hem psikolojik hem de gelişimsel hazırlıkta, çocukların bulunduğu hastane ortamı, gerekli görsel, işitsel materyaller kullanılarak tanıtılması istenilen düzeyde bilinç elde etmesini de sağlayacaktır. Çünkü her zaman bilinmeyen bir ortam, genellikle korkutucu olabilmektedir.

Yapılan çalışmalarda, ameliyat öncesi hazırlık programı uygulanan çocukların, ameliyat sonrası dönemde daha az anksiyete yaşadıkları, daha kısa zamanda normal aktivitelerine kavuştukları ve bu çocuklarda regresif davranışlar, ayrılık anksiyetesi, uyku sorunları, yeme sorunları gibi postoperatif sorunların daha az saptandığı kanıtlanmıştır.
Ameliyat öncesi bilgilendirmedeki temel amaç ebeveynlerin eğitimi ile çocuğun gereksinimlerini hastaneye geldikleri ilk andan itibaren başlatmayı sağlamak, hastanede kaldıkları süre boyunca ve taburcu olduktan sonra da sürdürülebilirliğini merkeze almaktır. Yapılacak olan tüm bilgilendirmeler, ebeveynlerin olumlu ebeveynlik becerilerini geliştirme, cerrahi girişim sonrası, anestezi etkisinden çıkıncaya kadar ki sürecin yönetimi becerilerini arttırma ve aile içi stresi azaltmaya odaklanmaktır.Ebeveynlerin psikolojik açıdan desteklenmesi, stres ve kaygılarını azaltmaya, hastaneye ve çocuğun bakımına uyum sağlamaya karşı doğal bir yöntemdir.

Cerrahi girişim öncesi hazırlıkta korku ve endişenin önüne geçmek, ilerleyen yaşam dönemlerinde çocuklar için, tüm dönemlerini etkileyebilecek olan hastane fobisinin oluşmasını önlemede bir settir. Ayrıca yaşam dönemlerinde bu yüzden oluşabilecek davranış bozukluklarına da engel olabilme noktasında tedbir niteliği de taşımaktadır. Çocukların cerrahi girişim öncesi veya hastalıkta iyileşinceye kadar, bir süre hastanede yatması gereken durumlarda, hastanede kendisiyle ilgilenecek çok sayıda sağlık personeli olduğu da aktarılmalıdır. Servise giderken oyuncak, yastık, çarşaf ya da battaniye gibi sevdiği bir eşyayı yanına alabileceği söylenmeli, servis hemşiresiyle ve çocuk gelişimcisi ile tanıştırılarak ünitesine götürülmelidir.

Tüm bunların yanı sıra cerrahi girişim ile ilgili bilgilendirmede, cerrahi girişim ile ilgili genel bilgi ile ameliyat öncesi ve sonrası bakım aktivitelerini içeren işlemlerin açıklanmasıdır. Bu nokta da hastanın bilgi edinme hakkı gözetilir. Bu hak, hasta ve yakınlarının ne olacağına ilişkin bilmek istediklerini ve öğrenme gereksinimlerini kapsayıcı nitelikte olması gerekmektedir. Bu konunun tüm aşamalarında devreye çocuğu en iyi tanıyan ve özelliklerini bilen çocuk gelişimciler/ çocuk gelişimi uzmanlarının öncesi/ sonrası dönemlerinde yer alması önemlidir.