İstanbul Sözleşmesi Davası:“Sözleşme tüm dünyanın kazanımı”

İstanbul Sözleşmesi’nin fesih işleminin iptali istemiyle açılan 10 davaya dair Danıştay 10’uncu Dairesi’nde duruşma devam devam ediyor.

Danıştay’ın konferans salonunda görülen duruşmaya, ülkenin her yerinden  gelen yüzlerce  avukat ve davacı kurumların temsilcileri ve çok sayıda kadın örgütü katıldı.

“Sözleşme tüm dünyanın kazanımı”

Duruşmada ilk olarak 29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Avukat Şenal Sarıhan, söz aldı.

Bu davanın tarihi bir dava olduğunu, 29 Ekim Derneği olarak duruşmaya katılmak isteyen avukatlara 800 yetki belgesi sunduklarını kaydeden Sarıhan, neden bu davayı açtıklarını anlattı.

Sarıhan, şöyle dedi:

“Biz her alanda kadınların kendilerini eşit bir biçimde ifade etmeleri için yıllardır mücadele ediyoruz. Evimizde, iş yerimizde eşit olmak ve şiddet mağduru olmamak için mücadele ettik. Parlamentoda, alanlarda istediklerimizi ifade ettik.

“Evde ‘evin erkeği erkektir’ durumunu değiştirdik. Kadınların herhangi bir biçimde cinsel istismara maruz kalması ve istismarcı ile evlendirilmesi maddesini hep birlikte değiştirdik. Bütün bunlar kadının insanlık onurunun korunması içindi. Sadece Türkiye kadın kazanımı değil, tüm dünya kazanımıydı.”

“Ben de çok eskimiş bir avukatım ama hiçbir duruşma böyle olmadı. Burada oturan kadınları aslında ayakta görmelisiniz. Onların hep birlikte çığlık attıklarını duymalısınız.

“Onları hep birlikte, ‘bu yasa yaşamsal önemde’ derken görmelisiniz. 2021’de 280 kadın katledildi. 2 ay içinde 90 kadın katledildi. Bizim koruduğumuz esasında yaşam hakkımız. Yaşam hakkımızı koruyamazsak diğer hakların bir değeri yok. Buradan lütfen iptal kararı verin ve çok da geciktirmeyin, çünkü her gün 4 kadın öldürülüyor duymadıklarımızla bu sayı 8’e çıkıyor. Hukuku yerine getirin” diye belirtti.

“Sesimiz dünyanın her yerinde duyuldu”

Ardından 29 Ekim Kadınları Derneği adına söz alan avukat Oya Aydın Göktaş, şöyle dedi:

“Meslek hayatımda sesimin titreyerek savunma yapacağım ilk dava. Küçük yaşta satılan Suriyeli küçük kızların, Münevver Karabulut’un, Şule Çet’in avukatları olarak buradayız.

“Davanın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının yerinde olduğuna karar verecek bir dava olmadığının farkındayız. Anayasa’ya uygun olup olmadığına yönelik bir kararın verileceği bir dava. Sesimiz dünyanın her yerinde duyuldu. Hiçbir uluslararası sözleşme bu kadar çok insana ulaşmadı. Bu sözleşmeyi anlatan bir sloganımız var, ‘İstanbul Sözleşmesi bizim vazgeçmiyoruz’ Çünkü sözleşme bu topraklardan doğdu.”

Polisten gazlı müdahale

Göktaş’ın konuşmasının sürdüğü sırada söz alan diğer avukatlar, “Kadınlar dışarıda müdahaleye maruz kalıyor. Çevik kuvvet ekipleri getirilmiş. Salona alınmalarını istiyoruz” talebinde bulundu.

Mahkeme başkanı, “Herkesi buraya alırsak salon çöker” yanıtını verdi. Mahkeme başkanına itiraz eden kadınlar, “Biz dışarı çıkıp arkadaşlarımızı alıp geliyoruz” yanıtını verdi ve çok sayıda avukat dışarı çıktı. Mahkeme başkanı, “50 kurum temsilcisini alabiliriz ama onun dışında alamayız sizin güvenliğiniz de tehlikeye düşer” yanıtını verdi. Bunun üzerine salonda bulunanlar alkışlarla kararı protesto etti.