KESK Mersin Şubeler Platformu: ”En az 100 kişi bu kanunsuzluğun sonucu olarak kendi canına kıydı”

KESK üyeleri KHK ile işten atılan arkadaşlarının göreve dönmesi ve geçici 35. madde ile görevden alınmalara son verilmesi talebi ile her hafta sonu olduğu gibi yine basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemde KESK Mersin Şubeler Platformu adına basın açıklamasını yapan SES Mersin Şube Eş Başkanı Zeki Sinan Doğan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Kuruluşunun 102’ci yıl dönümünde, demokrasi ve hukukun üstünlüğünden bahsetmeleri gerekirken, ne yazık ki yıllardır süren hukuksuzluğu dile getirmek için burada olduklarını söyleyerek, “Eski yol arkadaşlarının darbe girişimini, Allah’ın bir lütfü olarak gören, kendisi gibi olmayan ne kadar insan varsa, ne kadar muhalif varsa, kontrolsüz ve hukuksuzca işinden eden hükümete asla vazgeçmeyeceğimizi haykırmak için buradayız. Neden işsiz kaldıklarını dahi söylemeden, savunmaları alınmadan, yargılanmadan, sorgulanmadan insanları işinden aşından etmenin sonuçları zaman içerisinde trajik sonuçlar olarak karşımıza çıkıyor. Onlarca insan bu zulümden sonra yaşamını yitirdi, öldükten sonra iade kararları verildi.” dedi.
“En az 100 kişi bu kanunsuzluğun sonucu olarak kendi canına kıydı!”
Mağduriyet edebiyatı ile oy toplayıp iktidarı ele geçirenlerin, mağduriyetlerin en alasını yaptıklarını ifade eden Doğan, “En az 100 kişinin bu kanunsuzluğun sonucu olarak kendi canına kıydığını biliyoruz. Bunlar yetmezmiş gibi, 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle ihraç işlemleri de devam ediyor. Bu hafta 80 öğretmen bu yöntemle kamu görevinden çıkarıldı. Meclisin kuruluşunun 102’ci yıl dönümünde, meclis iradesinin hiçe sayıldığını, meclisin çıkardığı kanunda olmayan, hukuksuz ihraç yöntemlerinin yılında Kanun Hükmünde Kararnamelerle uygulandığını elbette tarih yazacaktır. Bıkmadan, usanmadan, tekrara ve her seferinde daha da yüksek sesle haykırıyoruz. Haksız ve hukuksuz ihraçlar, cinayettir. KHK hukuksuzluğunu yaratanlara ve ortak olanlara diyoruz ki 50 yıl sürse de mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Ret kararları iptal edilmeli”
Doğan sözlerini şöyle tamamladı;
“Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmesi gerekiyor. Ret kararları iptal edilmeli, haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmedir. “Arşiv kaydı” ve “Güvenlik Soruşturması” bahanesi ile işinden edilen kamu ve yerel yönetimlerdeki emekçilerin derhal işine iade edilmesi gerekmektedir. Antidemokratik ve meşruiyetten uzak bu uygulama derhal sonlandırılmalıdır. Geçici 35.Madde yürürlükten kaldırılmalıdır. Temel hak ve özgürlüklere yönelik baskı politikalarına derhal son vermeli, ceza ve soruşturmaları durdurmalıdır. Son arkadaşımız görevine iade edilinceye ve bu zulüm bitinceye kadar mücadelemizi devam ettireceğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz. KHK’lar gidecek biz kazanacağız.”